Ekonomi Genel İş Dünyası Siyaset

Demokrat Parti İzmir Milletvekili Salih Uzun

Değerli Basın Mensupları,
Biliyorsunuz, daha önce 11 Ağustos 2023 günü ben burada bir basın toplantısı düzenlemiş ve Demokrat Partili üç milletvekili olarak Petrol Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi verdiğimiz duyurmuştum.

Teklifimizin özü şu idi: Ukrayna-Rusya krizinin ortaya çıkardığı şartlar sayesinde Türkiye Rusya’dan indirimli petrol ve petrol ürünü alabiliyor ama bu indirim halka yansıtılmıyor, akaryakıt halka indirimsiz fiyattan satılıyor. Bu durumu düzeltmek ve indirimli alınan petrolün yine indirimli olarak halka satılabilmesinin önünü açmak için kanunda değişiklik yapılması lazım geldiğini söyledik.

O basın toplantımızda bir şey daha söylemiştim. Şayet teklifimiz dikkate alınmazsa, her akaryakıt zammı olduğunda buraya geleceğim ve sizin aracılığınızla bu konuda adım atmayan iktidarı halka şikâyet edeceğim demiştim.

Bunu adeta bir eylem gibi yapacağım ve konu iyice duyuluncaya kadar bu toplantılara devam edeceğim.

Şimdi bir kez daha çağrıda bulunuyorum:

Şu anda rafinerici ve dağıtıcı lisan sahibi şirketler Rusya’dan indirimli fiyattan petrol ve petrol ürünü alıyorlar ama indirimsiz fiyattan halka satıyorlar. İndirimli Rusya fiyatından alıyorlar, indirimsiz İtalya fiyatından halka satıyorlar. Aradaki fark devletin kasasına da girmiyor. Farkın tamamı bir avuç lisans sahibi şirketimizin kasasında kalıyor. İşin ilginç tarafı; suç onların değil. Çünkü kanun öyle diyor. Suç kanunu düzeltmeyenlerde.

Peki bu bilinmiyor olabilir mi? Elbette biliniyor ama müdahale edilmiyor.
Ben de ısrarla soruyorum; “Neden müdahale edilmiyor?

Şayet Rusya petrolündeki iskonto pompa fiyatlarına yansıtılırsa, dönemine göre 1 ila 5 Lira arasında daha düşük fiyat belirlenebilir.
Çağrımız çok açık: Madem indirimli petrol alabiliyoruz, bu indirimden halk yararlansın.

Yine adım atılmazsa yine geleceğim, yine sizin vasıtanızla olup biteni halka şikâyet edeceğim.

Değerli Basın Mensupları,
Daha önce sizinle paylaştığım şu iki teknik bilgiyi konu iyi anlaşılsın diye tekrar vermeliyim:
Birincisi; ülkemizde akaryakıt fiyatları 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 10. Maddesine göre en yakın erişilebilir dünya serbest piyasasına göre oluşmaktadır. Yani rafineri çıkış fiyatı Platts European Scan’da yayınlanan Akdeniz havzası İtalya Lavera/Genova benzin ve motorin ürün fiyatları ile TCMB tarafından açıklanan dolar satış kuru baz alınarak tespit edilmektedir.
İkincisi ise şudur: Türkiye’de petrol ve petrol ürünlerini ithal etme izni rafineri lisans sahibi şirketler ile dağıtıcı lisans sahibi şirketlere aittir. Rafineriler hem ham petrol hem de benzin, motorin, uçak yakıtı gibi petrol ürünlerini ithal ve ihraç edebilir iken dağıtıcı lisansı sahipleri sadece ürün ithal ve ihraç etmektedir.
Bu teknik bilgiler Rusya-Ukrayna krizinin başlamasından sonra önemli hale geldi…
Şubat 2022’den itibaren bölgemizde yaşanan Ukrayna-Rusya krizi dünyadaki petrol fiyatlarını olumsuz etkilemiştir. Evet bu doğrudur. Ancak bu kriz ülkemiz için aynı zamanda fırsatları da beraberinde getirmiştir.
Türkiye, Çin ve Hindistan’dan sonra, Rus petrolünü en çok satın alan üçüncü ülkedir. Şu anda da Rus petrolü dünya fiyatlarından varil başına 15 ila 20 $ iskontolu satılmaktadır. Bu da yüzde 20 civarında bir ıskontoya tekabül ediyor. Bazen bu iskonto yüzde 35’lere kadar çıkabiliyor. Aynı durum Rusya çıkışlı petrol ürünleri içinde geçerlidir. Rusya rafinerilerinden çıkan motorin ve diğer ürünler dünya fiyatlarından çok daha ucuzdur.

“ALIRKEN RUSYA, SATARKEN İTALYA FİYATI”
Ancak Türkiye’de pompa satış fiyatları, Rusya’dan ithal edilen iskontolu petrol fiyatlarına göre değil, Akdeniz havzasındaki serbest dünya piyasası afişe fiyatlarına göre belirleniyor. Bu nedenle Rus petrolündeki fiyat avantajı, bu petrolü işleyip piyasaya satan rafineriler ile doğrudan petrol ürünlerini ithal eden dağıtıcı lisans sahibi şirketlerin kasalarında kalıyor. Yani bu firmalar Rusya fiyatından alıp İtalya fiyatından halka satıyorlar. Aslında bunda onların suçu yok. Bunu mevzuat böyle emrettiği için yapıyorlar. Yani kanun vatandaşı değil, bir avuç rafineri ve dağıtım şirketi sahibini koruyor.

“RUS PETROLÜNÜNDEKİ İSKONTO VATANDAŞA YANSITILSIN. MADEM İNDİRİMLİ ALIYORLAR, BU İNDİRİMDEN HALK YARARLANSIN.”
Demokrat Parti olarak serbest piyasa kurallarının öneminin farkındayız. Bundan vazgeçecek değiliz. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu bu zor ekonomik kriz ortamında her kesiminin eşit oranda ve adil fedakârlık yapması gerektiğine inanıyoruz. Fedakârlık sadece dar gelirli vatandaşlardan beklenemez. Rafineri ve dağıtım lisansı sahibi dev şirketlerimiz de kârlarından fedakârlık yapmalıdır. Üstelik elde ettikleri yüksek kârlar, olağan dönemlere ait değildir. Normalde elde edemeyecekleri kârın bir kısmını bırakmalarını sağlayacağız. Madem Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Rus petrolünü iskontolu alıyorlar, bu iskontoyu vatandaşa yansıtsınlar. Kendileri normal kârlarını alsınlar.

“BÜTÜN PARTİLERİ KANUN TEKLİFİMİZE DESTEK VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ.”
Ekonomik olarak olağanüstü günler geçirdiğimiz bu dönemde 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 10. Maddesi değiştirilmesi gerekmektedir. Yetkiyi Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na verelim. EPDK bu olağanüstü dönemlerde, ikişer aylık periyotlarla, rafineri ve dağıtıcı lisans sahiplerine makul kar marjları bırakarak piyasayı düzenlesin.
Bu amaçla; Demokrat Partili üç milletvekili olarak bir kanun teklifi verdik.
Halkımızın hayat pahalılığından çok büyük oranda fakirleştiği bu dönemde vermiş olduğumuz kanun teklifini siyasi mülahaza yapmadan ivedilikle TBMM’den geçmesi için tüm siyasi partileri destek vermeye çağırıyoruz.
Tekrar söylüyorum: Bu çağrımıza kulak verilmezse, konu iyice anlaşılıncaya kadar, her benzin ya da mazot zammında buraya gelip basın toplantısı yapacağım ve her defasında sizin vasıtanızla olup biteni halka şikâyet edeceğim.