CAHİLLER OY KULLANMASIN MI?
Demokrasi halkın yönetime seçimler yoluyla müdahil olduğu rejimin adıdır.
Karşıtları; Monarşi, Oligarşi, Teokrasi, Aristokrasi(Seçkinler,en iyiler)dir.
Tercih bunlar arasında yapılmaktadır.
Ülke olarak bizim tercihimiz demokratik rejimden yana oldu..
Bu bakımdan toplumun içinden eğitim ve sair sebeplerle ayrışan ve biraz daha nitelikli insan durumuna yükselenlerin demokrasiyi eleştirmeleri, eksik bulmaları gayet anlaşılabilir bir arzudur.
Hele eğitim seviyeleri düşük olduğunu düşündükleri ve yaşları bir hayli ilerledikleri için sağlıklı ve doğru karar vermediklerini inandıkları yurttaşların varlığı onlar ve arzuladıkları Türkiye için bir handikap, engelleyici unsur olarak görmektedirler.
Kazanımları itibariyle toplumdan ayrışan seçkin ve eğitimlilerin “Herkes eşit oy hakkına sahip olmasın, benim oyumla cahil insanın oyu bir mi veya belli yaşın üstündekiler oy kullanmamalı” talep veya teklifleri kısmen anlaşılabilir.
Ancak bunu doğru kabul etmemiz mümkün değil.
Bu teklifi kabul edersek şayet, bu sistemin adı demokrasi olmaz ve eşitlik bir kez daha zedelenmiş olur.
Bir kez daha diyorum, şu sebeple; toplum içinde bilgisi ve görgüsü, birikimleri üzerinden ayrışan zümre zaten her yönden cahil dediği toplumsal kesimleri etkileme imkanına sahiptir.
Ve bu imkan yabana atılmamalıdır.
Bu imkan siyasal yarışta çok şey ifade etmektedir.
Doğrusu toplumun genelinden farklı imkana sahip olmak kıymetli bir üstünlüktür, böyle insanlar bu üstünlüklerini toplumun yönetiminde adaletli bir düzen için ortaya koymalıdır.
Ortaya çıkan yönetim beceriksizliğini “cahil” dedikleri kesimlere ve köylülere yüklemeleri hiç adil değildir.
Nihayetinde ülkeyi diplomalılar yönetmekte ve halktan aldıkları yetkiyi esasen “Eğitimliler” kötü kullanmaktadır.
Kısacası ülkeyi oy veren “cahiller” değil, onlardan oy alarak iktidara gelen eğitimliler yönetmektedir
İhtiyacımız, adil ve sorumluluk ahlak sahibi yöneticilerdir.
Ancak bizlerin ahlaklı ve erdem sahibi dürüst yönetim ve yönetici istiyor muyuz?
Ben bu soruya evet cevabı vereceğimizden emin değilim.
Bu konuyu ayrıca yazalım isterseniz.
Vaziyetimiz yukarıda yazdığımız gibi olmasına rağmen milletten yetki alanlar
beceriksizliklerinin faturasını dahi utanmadan halka kesmekte ve bunu halka inandırmakta, halk kahve köşelerinde, onların kulağına üflediği yalanlardan, yanlışlardan medet ummakta, demokrasi yoluyla kendilerine verilen yetkiden şikayet etmekte hergün siyasete olan güvenini yitirmektedir.
Hasılı kelam;toplum olarak içinde bulunduğumuz durumun ve kötü yönetimin sorumlusu eğitimli beceriksizler ve ahlaksızlardır.
Bunu böyle bilelim.
Boş yere toplumu suçlamanın bir anlamı yok.
Tekrar edelim.
Sorumlu toplum değil, toplumun önüne düşen yol göstericilerdir.