Genel Siyaset

Erdoğan-Özel görüşmesi; 18 yıl sonraki tarihi zirvenin ardından.

CHP’ ye göre normalleşme AKP’ ye göre siyasal yumuşama olarak adlandırılan toplantı tam bir buçuk saat sürdü. Toplantı sonrası her iki tarafta açıklamalarda bulundu. Bu tarihi görüşmede Aktüel News oradaydı. Tarihi görüşmenin ana gündem maddelerinin yeni anayasa, ekonomi, Gazze, Kayyım atanan Hakkari Belediyesi, Osman Kavala ve Sinan Ateş oldu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından başlayan CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sona erdi. Kritik toplantının ardından Parti Sözcüsü Deniz Yücel açıklama yaptı. Konu başlıkları şöyle:

“31 Mayıs yerel seçimlerinin ardından genel başkanımız sayın Özgür Özel 8 yıl aradan sonra 2 Mayıs 2024 tarihinde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmişti. Bugün de Sayın Cumhurbaşkanı 18 yıl aradan sonra partimize bir iade-i ziyaret gerçekleştirmiştir. Bunu ülkemiz demokrasisi açısından son derece önemli bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.

İktidarın şimdiye kadar kapattığı diyalog kanallarını Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel başkanlığındaki CHP’nin açmış olması Türk siyasi tarihi açısından önemli bir adımdır. Diyalog, istişare, müzakere; demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarıdır. Toplumun ve ülkenin sorunlarının çözülmesine katkı sunacak her konuda CHP olarak katkı sunmaya hazırız.

Bizim normalleşme olarak ifade ettiğimiz bu sürecin toplumda da olumlu karşılaştığını müşahade ediyoruz. Bugün ülkemizde var olan ve her kesimin etkilendiği temel sorunların çözümünün siyaset kurumunda olduğunu biliyoruz. CHP olarak ülkede yaşanan her sorunun eğer çözülmek istenirse siyaset kurumu tarafından mutlaka çözülebileceğini biliyoruz.

Ülkemizde çok uzunca bir süredir devam eden kutuplaştırma ve ayrıştırmanın olumlu sonuçlar vermediğini hep birlikte yaşadık ve tecrübe ettik. Bu nedenle toplumsal huzuru tesis edecek şekilde siyasi partilerin diyalog içerisinde olmasını önemsiyoruz. Açılan diyalog kanalı bizi, inandığımız ilkeli muhalefet ve toplumun sesi olmaktan vazgeçirmeyecek. Sorunu olan her kesime el uzatacağımızdan ve gerektiğinde en sert muhalefeti yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal tıkanmışlığın çözülmesi konusunda kararlı duruşumuz devam edecek.

Bugün ülkemizde ekonomik buhranın sonlandırılması, adaletin tesis edilmesi, hukukun üstünlüğünün egemen olması, temel hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması ilk olarak gündeme gelmesi gereken konulardır. Birbirinden bağımsız gibi görünen ama aslında birbirine bağlı bu sorunların çözümü için kararlı bir duruş, doğru politik hamleler ve sorunların çözümü için bir iradeye ihtiyaç vardır.

CHP olarak çığ gibi büyüyen sorunların çözümü konusunda 31 Mart’ta partimize halkımızın verdiği sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz. Siyaseti insan için toplum için yapıyoruz. Türkiye’nin ihtiyacı olan sorunların çözülmesidir.

Sayın Özgür Özel ve Sayın Cumhurbaşkanı, ülkenin sorunlarına ilişkin kendi pencerelerinden gördükleri birçok hususu birbirleriyle paylaştılar. AK Parti cephesinden Sayın Ömer Çelik’in yaptığı bir açıklama söz konusu. Sayın Cumhurbaşkanına tüm toplumu ilgilendiren konuları ilettik. Hükümlü generaller meselesi geçen görüşmede iletildi. Konu gecikmeli de olsa çözüldü. Bu konuda Sayın Özgür Özel, Cumhurbaşkanı’na teşekkürlerini ifade etti.

Gezi davasında kanun yararına bozma talebinin Adalet Bakanlığı’na iletilmesini önemli buluyoruz. Geçen sefer kur korumalı mevduat yüzünden bedel ödeyenler bu dönemde de bedel ödemeye devam ediyorlar. Ekonomi ile ilgili yaşanan sorunları da ayrı bir başlık altında ele alacağız.

Sayın Özgür Özel, temmuz ayında asgari ücrete mutlaka ara zam yapılması gerektiğini, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çekilmesi gerektiğini, üretim maliyetleri altında ezilen çay ve hububat üreticilerinin mağduriyetleri giderecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini, atanmayan öğretmenleri, özel okul öğretmenlerinin yaşadığı sorunları, staj ve çıraklık mağdurlarını, emeklilikte kademe bekleyenlerin durumunu ve 6 Şubat’ta çok büyük bir felaket ile sarsılan depremzedelerin sona erecek olan kira yardımını da görüşmede gündeme getirdi.

Sayın Ömer Çelik’in ifade ettiği gibi toplumun ekonomide bir kazanımı olduğunu düşünmüyoruz. Toplumun çok küçük ve dar bir kesiminin lehine geçmişte birtakım gelişmeler oldu ancak bu yeterli değil. Ekonomide bir kazanım olacaksa hayat pahalılığı altında ezilen kesimlerin yani yoksulun, emeklinin, emekçinin, asgari ücretlinin, çiftçinin, esnafın, ezilen kesimler lehine bir kazanım olması gerektiğini düşünüyoruz.

Bugüne kadar kaynak transferi tersine işledi. Kaynak transferlerinin yoksula, çiftçiye, dar gelirli lehine yapılması gerektiği genel başkanımız tarafından Sayın Cumhurbaşkanı’na iletildi. Ülkedeki bu gelir adaletsizliğinin çözülmesi için öncelikle vergi adaletinin sağlandığı bir sistem kurulması gerektiği ve bu nedenle öncelikle mevcut bütçe üzerinde tüm siyasi partilerin, komisyonların bir araya gelerek TBMM’nin çalıştırılması gerektiği genel başkanımız tarafından iletildi. Biz şüphesiz iktidara geldiğimizde zaten bir vergi reformu yaparak az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alan bir sistemle mevcut adaletsizlikleri ortadan kaldıracağız. Sadece vergide adalet değil, ülkede başka adalet bekleyenler olduğu Gezi davası, Sinan Ateş davası, Emine Şenyaşar davası ve kayyım meselesi genel başkanımız tarafından gündeme getirildi. Genel başkanımız Sayın Cumhurbaşkanı’nın Ayşe Ateş’e randevu vermesini çok olumlu ve doğru bulduğunu kendisine ifade etti.

Kayyım meselesine gelirsek, kayyımın demokrasiye ve Anayasa’ya aykırı olduğunu, mevcut kayyım uygulamasının kalıcı sonuçlar doğurduğunu ifade etti. Görevden alınan ve yerine kayyım atanan kişi beraat ederse hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilirse ne olacak? Velev ki suçlu, belediye meclis üyelerinin suçu ne? O siyasi partiye oy veren halkın suçu ne? Onlar neden cezalandırılıyor? Bir belediye başkan vekili seçilir. Eğer belediye başkan vekili bir suça karıştıysa yerine yenisi seçilir ancak mevcut düzenleme hem Anayasa’mıza hem de demokrasimize aykırı bir uygulama.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın Avrupa’da, yurt dışında aşırı sağın yükselmesi, yabancılara karşı nefret söylemlerinin artmasının oradaki Türk vatandaşları için yarattığı riski ve tehdidi ifade ederek buna karşı hep birlikte mücadele edilmesi gerektiğini ve genel başkanımız Sayın Özgür Özel’in sosyalist enternasyoneldeki görevinin bu açıdan çok kıymetli olduğunu Sayın cumhurbaşkanı ifade etti.

Çelik, bazı belediyelerle ilgili nefret söylemlerinden ve yaşam tarzlarına müdahaleden bahsetti ancak genel başkanımız ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın görüşmesinde böyle bir konunun konuşulduğunu teyit edemiyoruz. Sayın Ömer Çelik bu hususu dilerse görüşmede hazır bulunan Sayın Elitaş’tan teyit edebilir.

Anayasa meselesi Sayın Cumhurbaşkanı tarafından gündeme getirilmiştir. Siz anayasa değişikliğini, biz sokaktaki vatandaşın ne konuştuğunu önemsiyoruz. Asgari ücret, emekli maaşı, atanmayan öğretmenler, staj ve çıraklık mağdurları… Anayasa değişikliğinin gündeme gelmesi için önce toplumun belini büken bu sorunların çözümü için adım atılması gerektiği genel başkanımız tarafından iletildi.

Bize 17,5 milyon kişi oy verdi. Onlar masaya oturmadan bizim masaya oturmamızın bir anlamı yok. Önce onların masaya oturması gerekiyor. Onların masaya oturması da öncelikle iktidarın mevcut Anayasa’ya uymasından ve Anayasa Mahkemesi kararlarını tanıyıp gereklerini yerine getirmesinden geçiyor. AYM’nin 703 sayılı KHK’yı iptal etmesi nedeniyle iktidarın önünde Anayasa’ya uyma konusunda bir fırsat var. Bu konuda yine Meclis’in birlikte çalışarak çözüm üretmesinin doğru olacağı ifade edilmiştir.

Her konuda uzlaşamayabiliriz ama uzlaşı zemini aranmasını önemsiyoruz. Rektör atama gibi önemli konularda uzlaşı sağlayarak uzlaşıyla mutabakatla TBMM’nin bu konuları çözmesi ve yasalaştırmasını bekliyoruz.

Genel başkanımız tarafından belediyelerin bekleyen projeleri; ulaşım ve çevreye dair projeleri bir an önce kamu yararı çerçevesinde onaylanması hususu da gündeme getirilen diğer konulardan biri. Merkezi iktidar ve yerel yönetimlerin birlikte çalışma ilişkisinin oldukça önemli olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin yararına olacak her konuda birlikte çalışmaya hazırız.

Belediye birlikleri konusunda CHP’li başkanlar seçildi ama zannedilmesin ki bütün kaynakları, imkanları kendi belediyelerimiz için kullanacağız. AKP’li belediyelere ve diğer belediyelere de temsil ettikleri nüfus, ekonomi gibi kriterler konusunda kaynak aktarılacağı, yerel yönetimler ve dirençli kentlerden sorumlu genel başkan yardımcımız sayın Gökhan Zeybek’in bu konunun takipçisi olacağı da genel başkanımız tarafından ifade edildi.

Sokak hayvanları gibi toplumun hassasiyet gösterdiği konularda kalıcı çözümler üretilmesi konusunda birlikte çalışmaya hazırız. Kadın cinayetlerinin önlenmesi, kadın hakları gibi toplumun büyük kesimini ilgilendiren konularda yine aynı şekilde birlikte çalışmaya ve çözüm üretmeye hazırız.

2027 Avrupa Oyunları, 2036 Olimpiyatları’nın ülkemizde yapılmasına yönelik çalışmaların merkezi hükumet ve yerel yönetimlerin birlikte çalışmasıyla daha mümkün olacağı da yine gündeme getirilen konulardan biri.”

“Diyalog ortamının sürmesinin toplumumuzda çok olumlu karşılandığı, sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği şekilde görüşme, diyalog zemininin güçlü bir şekilde tutulması konusunda iade-i ziyaretle birlikte güçlü mesaj verilmiş oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız siyasette diyalog zemininin güçlendirme fırsatlarının güçlendirilmesi gerektiğini ifade ediyorlar. Bugün gerçekleşen iade-i ziyaretle birlikte Türk siyasi hayatında bu tablonun ortaya çıkmasını memnuniyet verici olarak görüyorlar.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP lideri Özel’i KKTC’nin 50’nci yıl törenlerine davet ettiği bildirildi. Daha önce Ersin Tatar ile görüşmesinde de KKTC’ye gideceğini belirten Özel, 20 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Lefkoşa’da bir araya gelecek.

.AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Özgür Özel görüşmesinin ardından yaptığı açıklama.

Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması için atılması gereken atılmaları dar inisiyatifle değil, en geniş siyasi uzlaşma zeminiyle gerçekleşme konusundaki görüşlerini ifade etmişlerdir. Bütün Türkiye’yi kucaklayan toplumsal sözleşme olarak yeni anayasayı belirtmişlerdir. Yeni anayasaya kavuşmak sürecini Türkiye’nin geleceğini gözeten sorumluluk ve perspektifle ele alınması gerektiğini ifade ediyorlar.

Bu görüşmede ekonomiyle ilgili konuların da gündeme geldiği aşikardır. Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız ve genel başkanımız OVP ve 12. Kalkınma Planı ile yürüdüğümüz bu güçlü yolda elde edilen kazanımların korunacağını ifade ediyorlar. Şimdiye kadar yapılan çeşitli çağrılara rağmen herhangi bir şekilde popülizme tevessül edilmeyerek bu programa bağlılığımızı ve Türkiye’nin bu konudaki istikrarı koruyacağını, programa zarar veren tutumlardan kaçınılacağını ifade etmişlerdir. Bu çerçevede sayın Cumhurbaşkanımız arzu edildiği takdirde CHP tarafına Hazine ve Maliye Bakanımız sayın Mehmet Şimşek’in bilgi vereceğini ifade etmişlerdir.

PKK’nın Suriye uzantısının o bölgede oluşturmaya çalıştığı teröristan konusu bir diğer konudur. Bu çerçevede baktığımızda hassasiyet dönemidir. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıldönümü törenlerinde sayın Özel’le birlikte orada, CHP ve diğer partilerle birlikte güçlü şekilde birlik ve beraberlik gösterilmesini ifade etmişlerdir. Bu CHP Genel Başkanı ve yetkililerinin kendi takvimleri içinde değerlendireceği konudur.

Gazze’de soykırım siyasetine karşı bizim bütün siyasi partiler olarak ortak bir duruş ortaya koymamız, Filistin devletine karşı duyarlılığı arttırmamız… Sayın Özel’in sosyalist enternasyonal çerçevesinde bilgilendirici tutum ortaya koyması son derece kıymetli olacaktır. Ekonomiden, siyasi meselelere, iç politikadan, dış politikaya kadar Türkiye’nin hak ve menfaatleri için ortak duyarlılık ve siyaset konusunda Cumhurbaşkanımız ve genel başkanımızın hassasiyeti söz konusudur. Bunu bütün siyasi partilerden beklentileri sayın Cumhurbaşkanımız ifade etmişlerdir.

Önemli bir konu da, son zamanlarda çeşitli bölgelerde bazı belediye başkanlarının nefret suçu, ırkçılık anlamına gelecek birtakım uygulamalara imza atmaları. Birtakım yaşam tarzlarına dönük olumsuz uygulamalar diyebileceğimiz uygulamaların ortaya çıkmasıdır. Cumhurbaşkanımız her türlü nefret siyasetine karşı ortak tutum geliştirilmesi gerektiğini ifade ettiler. Hayat tarzları konusunda şimdiye kadar elde edilen kazanımların korunması gerektiğini, bu çerçevedeki yapısal reformların devam edeceğini, ekonomi kazanımları koruma konusunda da reform siyasetini devam edeceğini belirtmişlerdir.

Gazetecilerin sorularını cevaplayan Çelik, son olarak konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Bundan sonra ihtiyaç olursa kapı açıktır. Onların tabiriyle normalleşme, bizim tabirimizle siyasi yumuşama dediğimiz şey siyasi rekabeti husumete çevirmeyelim. Bu çerçevede rekabetin husumete çevrilmemesi konusunda hassasiyeti gözetelim, bu çerçevede oturup, meselelerimizi konuşalım. Türk siyaseti hayatında rekabet öyle zamanlarda husumete çevrilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini bunun AK Parti anayasası gibi dar bir şekilde değerlendirilmemesi gerektiğini, en geniş uzlaşmayla toplumsal sözleşme olarak ortaya çıkması gerektiğini ifade ettiler. CHP ve diğer partilerden anayasaya böyle yaklaşılması beklediğini ifade etmiş oldular.”

Çelik, “3. görüşme olacak mı?” sorusuna ise, “İhtiyaç olursa tekrar yapılır” cevabını verdi.