BELKİ DE BİR KOLYE, BİR ANIYI DEĞİŞTİREBİLİR.
Bir takıyı özel kılan yalnızca taşın parlaklığı, işçiliğin zarafeti ya da modaya uygunluğu değildir. Bazen bir kolye, bir anıyı onarır. Bazen bir yüzük, bir sözün yerine geçer. Takılar, görünmeyeni görünür kılmanın en zarif yollarından biridir. Ve bu zarafetin ardında, duyguyu tasarıma dönüştüren yaratıcı eller vardır.
İşte bu isimlerden biri de takı tasarımcısı Emine Akbaş. Onun tasarımları, yalnızca estetik bir duruş sergilemekle kalmaz; aynı zamanda bir hikâyeye dokunur, bir duyguyu yansıtır, kimi zaman geçmişin yükünü hafifletir, kimi zamansa geleceğe dair umut taşır.
Duygunun Tasarıma Dönüştüğü Yer
Emine Akbaş, takı tasarımına yalnızca bir sanat dalı olarak değil, bir ifade biçimi olarak yaklaşıyor. Her tasarımı, içsel bir sesin dışavurumu gibi… Bazen bir kaybın ardından kalan sessizlik, bazen bir kutlamanın coşkusu, bazen de kendini yeniden bulmanın heyecanı, onun tasarımlarında ince bir şekilde yer buluyor.
“Bir takı sadece takılmak için değil, hissedilmek için de var olmalı,” diyor Akbaş. Bu yaklaşımıyla, her parçası hem şık hem de anlam yüklü koleksiyonlara imza atıyor. Her taşın, her kıvrımın bir nedeni var. Ve bazen, bir kolye gerçekten bir anıyı değiştirebiliyor.
Yadigâr Olacak Anlar İçin
Tasarımın kişiselleştirilmiş hali, Emine Akbaş’ın en güçlü yönlerinden biri. Onun koleksiyonlarında yer alan her parça, takan kişiye özel bir duygu taşıyor. Anlam yüklü kolyeler, hatıraları yaşatan yüzükler ya da bir dönüm noktasını simgeleyen bileklikler… Her biri, zamanı durdurmasa da hissettirecek kadar güçlü.
Bu yönüyle Akbaş’ın takıları, sadece bugüne değil, geleceğe de hitap ediyor. Belki yıllar sonra bir kolye, bugün yaşanan bir anın hatırası olacak. Ve o anıya baktığınızda, bir tasarımcının kalbinden çıkan inceliği yeniden hissedeceksiniz.
Zarafet, Anlam ve Hatırlanmak
Takı, bir anlatı biçimidir. Ve doğru ellerde, bir cümleye dönüşebilir: “Unutma, değerlisin.” Emine Akbaş’ın tasarımları tam da bu cümleyi fısıldıyor. Sessiz ama güçlü bir hatırlatma gibi…
Dergimizin bu sayısında, anlamın estetikle buluştuğu noktada duran bir isme, Emine Akbaş’a yer vermekten mutluluk duyuyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bazen bir kolye sadece bir aksesuar değil, bir başlangıcın kendisidir.
Ve kim bilir…
Belki de bir kolye, bir anıyı gerçekten değiştirebilir.