Genel Yazarlar

Türkiye’de Yargı Siyasi

 

Yaklaşık 150 gündür İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Silivri’de tutuklu. İBB’nin yönetim kadrosunun büyük bölümü, belediye ile iş yapan çok sayıda iş insanı ve ilçe belediye başkanları da aynı şekilde cezaevinde.

Dikkat çekici olan şu: Bu belediyeler AKP’nin yönetimindeyken alınan ihaleler konusunda hiçbir eski AK Partili belediye başkanı hakkında ne gözaltı kararı verildi ne de tutuklama oldu. Yargı sadece CHP’li belediyeleri hedef aldı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde Mücahit Birinci’nin adını vererek 2 milyon dolarlık bir iddiayı gündeme taşıdı. Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Birinci hakkında en küçük bir soruşturma dahi açmadı. CHP’li belediye başkanları sabahın köründe gözaltına alınırken, aynı hassasiyet orada gösterilmedi.

Böyle bir tabloda “Türkiye bir hukuk devletidir” ya da “Yargı bağımsızdır” sözleri masaldan öteye gitmez. Çünkü gerçek olan, Türkiye’de yargının siyasi bir araç haline geldiğidir.

Eğer bu ülkede gerçekten hukuk olsaydı:

Yurt dışına kaçarken yakalanan Avukat Mustafa Yıldırım ev hapsinde değil, cezaevinde olurdu.

Kanser atlatan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, ağır hasta haliyle cezaevinde değil, dışarıda tedavisinde olurdu.

Ancak görüyoruz ki rapor hazırlayanların vicdanı yok. İktidarın 25 yıl sonra geldiği nokta, vicdansızlık üzerine kurulu bir düzendir.

Ama umut hâlâ halkın elinde. Birlik ve dayanışma sürdükçe bu vicdansızlık da, bu iktidar da sandıkta tarihe gömülecektir.

 

Tugay Şahin