245 Gündür “Tarihin En Büyük Yolsuzluğu” Dosyası Ortada Yok
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, aylar önce İBB dosyası için “Tarihin en büyük yolsuzluğu” demişti.
Aradan tam 245 gün geçti, hâlâ iddianame hazırlanmadı.
Eğer gerçekten tarihin en büyük yolsuzluğuyduysa, neden ortada hiçbir gelişme yok?
Yoksa iktidar sıkıştı mı?
Yandaşlar da Çark Etti
Bir dönem iktidar medyasında Cem Küçük ve Adem Soytekin manşet manşet konuşuyordu:
“İmamoğlu masum değil, her şey doğru!” diyorlardı.
Bugün aynı isimler, “Anlatılanların yüzde 80’i yalanmış” diyor.
Ne oldu? Gerçek ortaya çıkınca siz de mi karaya oturdunuz?
Düşen Davalar, Uydurulan Casusluk Senaryosu
Beylikdüzü ihale davası düştü.
Savcıya hakaret davası düştü.
İktidar kaybettikçe yeni bir senaryo yazdı: Casusluk!
Delil yok, iddianame yok.
Sadece korku ve panik var.
“Ekrem İmamoğlu’nu Yenemezsiniz”
Ekrem İmamoğlu’na açılan davalar bir bir çöküyor.
Ama iktidar ısrarla aynı yoldan gidiyor.
“Açtığınız davalar dönüp dolaşacak sizi bulacak.”
Bugün “casusluk” diyorsunuz,
yarın yolsuzluklarınızla siz yargılanacaksınız.
Gerçek Yolsuzluk Başka Yerde
Gürlek gerçekten “tarihin en büyük yolsuzluğu”nu görmek istiyorsa,
17-25 Aralık dosyalarına baksın.
O tapelerdeki “Babacım, paraları sıfırladım” sözlerini hatırlasın.
Ankara’daki parsel parsel satışlara,
Melih Gökçek dönemine baksın.
Bir “gong” için verilen 41 milyon TL’yi görsün.
Hizmet Suç Değil, Onurdur
Aileye süt vermek, öğrencilere yurt, burs sağlamak, kreş yapmak…
Bunlar yolsuzluk değil, hizmettir.
Ama yargı siyasi gözle bakınca hizmeti suç,
yolsuzluğu ödül sayıyor.
Saray’ın Emriyle Adalet
Akın Gürlek, “İmamoğlu” adını görünce harekete geçiyor.
Ama diğer dosyalarda sessizlik hâkim.
Çünkü Saray’dan talimat öyle geliyor.
Yoksa görevinden olur.
Bu yüzden yargı, artık adalet değil emir eri.
Bugün bu ülkede kim “Türkiye bir hukuk devletidir” diyorsa,
büyük bir yalanın içinde.
Çünkü bu ülkede artık hüküm veren adalet değil, siyaset.
Tugay Şahin

